İlham

Matematik ve Sanatın Buluşma Noktası – Escher

M.C. Escher, matematiği sanatında merkezi bir tema olarak benimseyen ve bu sayede izleyicilere farklı bir bakış açısı sunan bir ressam olarak ün kazanmıştır.


Resim sanatı, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yeni bir boyut kazandı. Modern sanat akımında dışavurumcu imgeler ve geometrik şekiller ön plana çıkarken, matematik de görselliğin temel unsurlarından biri haline geldi.

M.C. Escher, matematiği sanatında merkezi bir tema olarak benimseyen ve bu sayede izleyicilere farklı bir bakış açısı sunan bir ressam olarak öne çıktı. Matematikle sanatı tek bir vücutta toplayarak, izleyiciye yeni ve derin deneyimler sundu.

Escher, sanata olan ilgisini doğup büyüdüğü Hollanda'da geliştirmiştir. Geleneksel 'manzara' çizimleri ile başlayan sanato, tanınmış bir inşaat mühendisinin oğlu olarak matematiği eserlerine doğal ve kolay bir şekilde entegre etti. 1918'de Haarlem Teknik Okulu'nda eğitim almaya başladığında, çizim yeteneği dikkatleri çekti ve grafik öğretmeni Samuel Jessurun de Mesquita sayesinde grafik eğitimi aldı.

Hayatının büyük bir bölümünde sık sık yer değiştiren Escher, bu göçebe yaşamı ile yalnızca özel hayatını değil, sanatsal sürecini de şekillendirdi.

Elhamra ve La Mezquita'dan etkilenen Escher, tanınabilir formlardan uzaklaşarak soyut ve geometirk motiflere yöneldi. Bu süreçte matematiğe olan ilgisi daha da derinleşti. Kardeşi Berend'in teşvikleriyle, simetri üzerine okudu ve edindiği bilgileri eserlerine yansıtmaya başladı.

"Babil Kulesi" ve "Castrovalva" gibi eserleri perspektifin ustaca kullanımını sergilemektedir. 1941'de II. Dünya Savaşı nedeniyle İsviçre’den Belçika’ya yerleştiğinde, somut nesnelerden soyut kavramlara yönelerek sanatında yeni bir dönüşüm yaşadı. 1950’lerin başlangıcında En üretken dönemini geçiren Escher, "Aşağı ve Yukarı", "Çizen Eller" ve "Merdivenler Evi" gibi ikonik eserler üretti.

Bu dönemde Escher’in çalışmaları, bilim insanları ve halkın ilgisini çekmeye başladı. Ancak sanat eleştirmenleri tarafından çoğunlukla görmezden gelindi. Eserleri hakkında makaleler yayımlanarak galerilerde sergilenmeye başlandı.

Artık sanat dünyasında tanınan bir isim haline gelen Escher, 1951’de "nesnelerin matematiksel tarafının şiirsel tasvirini başaran özgün sanatçı" olarak anıldı.